Fatih Terim, Türkiye’nin en popüler figürlerinden biri. Çalıştırdığı takımlar neredeyse her zaman başarılı oldu. Samimi konuşmasıyla, işine odaklanan tavrıyla çok sevildi. Taraftarıyla arasında çok yoğun bir duygusal bağ kurdu. Özgül bir ağırlık oluşturdu, hiçbir zaman yok sayılamadı.
Her kriz anında onun adı geçti. O hiçbir zaman öne atılmadı ama onu öne çıkaran taraftarları çok güçlüydü. Bir kurtarıcı kahraman gibi görüldü.
Geçtiğimiz günlerde Netflix Terim hakkında bir belgesel serisi yayınladı. 4 Bölümlük belgesel büyük bir ilgi uyandırdı, yalnızca 30 dakika içinde 14 milyon seyirciye ulaşarak izlenme rekorları kırdı. Sosyal medyada gündem oldu. Taraftarlar belgeselin afişleri önünde fotoğraflar çektirdi.
Üstelik ona hayranlık duyanlar sadece Galatasaray taraftarları değildi. Diğer takım taraftarlarının bir kısmının da saygısını kazanmayı başarmıştı.
Tüm bunlar beraber düşünüldüğünde, Fatih Terim’in arkasında kenetlenilebilecek bir isim olduğu sanılabilir. Bugün Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda anketler yapılsa, muhtemel ki Fatih Terim çok yüksek oy oranlarına ulaşacaktır. Altılı masanın adayı olduğu durumda Tayyip Erdoğan’dan daha fazla oy alacağını gösteren anketler hiç kimse için sürpriz olmaz.
Ancak hepimiz biliriz ki sadece bu anketlere bakarak cumhurbaşkanı adayı göstermek makul değildir. Çünkü Fatih Terim, Türkiye’nin hiçbir kanayan yarası hakkında konuşmamıştır. Kronik sorunlar hakkında çözüm önerileri sunmamıştır. Ekonomiye, kültüre, kimliğe, ideolojiye dair de hiçbir şey söylememiştir. Bugünkü konumu gereği bu konulara girmemesi doğaldır. Fakat eğer aday olursa kendisine yöneltilen tüm soruları cevaplamak durumundadır. Bu cevaplar verildiğinde anket sonuçlarında hızlı bir düşüş olacağını öngörmek pek zor değildir.
Tıpkı Mansur Yavaş gibi!
Mansur Yavaş da bugün neredeyse tüm anketlerde birinci sırada çıkıyor. Kriz anlarında göreve çağrılan, işini çok iyi yapan, taraftarlarıyla güçlü bir duygusal bağ kuran, popüler ve özgül ağırlığa sahip bir lider. Onun üzerinde yoğunlaşan ilgi de Fatih Terim’in üzerinde yoğunlaşan ilgiden pek farklı değil.
Bugün kimi anketler Mansur Yavaş’ın oy oranını neredeyse %60’larda gösterse de pratiğin böyle olmayacağını öngörmek için siyaset dehası olmak gerekmiyor. Son tahlilde; kritik, kronik ve kaotik konularda sunulan çözüm önerileri belirleyici olacaktır.
Toplumun sevgisini kazanmanın en basit yolu siyaset yapmamaktır. Kurucu değerler ve resmi tarih sayesinde bir toplumsal vasat oluşur. Siyaset yapmadığınızda bu vasatı kabul ettiğiniz varsayılır. Herkes kendisi gibi olduğunuzu düşünür, farklılıklar fark edilmezken ortaklıklar çoğalır.
Ancak seçimi kazanmak için siyaset yapmak şarttır. Ekonomi programı birinci öncelik olsa da tek başına asla yeterli olmayacaktır. Özellikle eşit vatandaşlığın sağlanması için atılacak adımlar somut şekilde sunulmalıdır. Mansur Yavaş gibi ülkücü liderlerin bugün eşit vatandaşlık hakkında ne söylediğini bilmek hepimizin hakkıdır.
Tüm bunları önemsemeden yalnızca anketlere ve sosyal medyada esen rüzgara bakarak aday seçmenin mantıklı olduğu sanılıyorsa benim önerim Yavaş değil Terim’dir. En azından gençliğini ırkçılıkla değil sporla geçirmiş bir aday olur.