Medeniyet haberleşmeyle başladı diyebiliriz. Birbirinden haber almak için mağara duvarlarına semboller çizen insanları veya ilk toplum örneklerinin oluşumunu düşündüğümüzde bu ilişkiyi kolayca görebiliriz. Modernleşme süreçleriyle iletişim ağlarının gelişmesi arasındaki paralel ilişkiyi izah etmeye bile gerek yok.
Demokrasilerde toplumun özneleşmesi de haberlerin önemini iyice artırdı. Haber kaynakları düşünme biçimlerine ve reflekslere etki etme bakımından büyük bir güce sahip. Demokrasi ve medya ilişkisinin önemi ve açmazları hiç bitmeyen bir konu.
Bugün sosyal medya ile yeni bir haber formatına ulaştık: Kaynaksız Habercilik.
Bir adresi, internet sitesi, kurumsal kimliği, resmi kaydı ve şeffaf kadrosu olmayan sosyal medya hesapları bir haber ajansı gibi çalışmayı deniyorlar. Daha kısa ve çarpıcı haberleri tercih eden bu hesaplar geleneksel medyaya göre çok daha hızlı bir ivmeyle büyüyebiliyorlar.
Haberin linki, açıklaması, detayı ve kaynağının olmadığı bu kısa notlar tüketim toplumuna ve hızlı gündeme uygun bir formül olsa da birçok risk barındırıyor. Özellikle konuşmalardan yapılan bağlam dışı alıntılar ile bir siyasi ajanda çerçevesinde propaganda yapılıyor. Kimi haberler daha çok etkileşim alması için manipülatif şekilde sunuluyor ve bazen infiale sebep oluyor.
Saygın ve kritik bir meslek olan gazetecilik, kendi etiğine ve kurallarına bağlı bir alanda ilerliyor. Haberin altında yer alan imza ve kurum adı ile yanlış haberin sorumluluğu alınabiliyor. Taciz, intihar, şiddet, ırkçılık, ayrımcılık gibi konularda basın etiğine sadık kalınarak ilkesel bir duruş sağlanabiliyor. Ancak söz konusu kaynaksız habercilerin bu tarz sorumlulukları ve ilkeleri bulunmuyor.
Elbette her alanda değişim olacaktır. Haberleşme de değişebilir, eskiyi sımsıkı savunup yeniyi daima karalamak gibi bir gaflete düşmemek gerekir. Ancak buradaki mesele bir yenilenme değil tahribattır.
Tık odaklı olan kaynaksız habercilerin popülist söylemleri çığ gibi büyüttüğünü gözlemleyebiliyoruz. Özellikle mülteci düşmanlığı konusunda son derece manipülatif ve yanıltıcı haberler de yapan kimi kaynaksız haberciler riski iyice görünür hale getiriyor.
İnsanların kimlikleriyle ve kurumlarıyla haberleştiği ve bir perspektif etrafında tartıştığı basın sahasında anonim hesaplar arkasında adeta operasyon yapar gibi itibar suikasti yapma gücüne de sahip olan bu hesaplar kamusal tartışma alanı açısından da risk taşıyor.
Seçim döneminde herkes daha çok konuştuğunda ve bıçak sırtı konular gündeme geldiğinde bu hesapların yapacağı manipülatif haberler kitlelerin oy tercihlerini etkileyebilir. Özellikle ideolojilere mesafeli, lümpen veya “kısmipolitik” kitlelerde bu etki daha da artacaktır.
Büyüyeceği öngörülen göç krizi açısından da bu hesapların bir tehlike oluşturduğunu öngörebiliriz. Suça, şiddete teşvik edebilecek ve hiçbir kaygı taşımadan ırkçılık yapabilecek bu hesaplar infiale yol açma potansiyeline sahip.
Bu hesapların risklerini fark edip onların etki alanlarını büyütmemek için çaba göstermeliyiz. Her türlü etkileşimden uzak durmalı ve bu hesaplarla etkileşimde bulunan dostlarımızı da iyi niyetle uyarmalıyız.
Kimlik, ilke ve etik sahibi olmayan hiçbir medya formatı; adalet, barış ve demokrasi konusunda kaynak olamaz.